İÇİMİZDEKİ KAHRAMAN

“… Çoğumuz kendimizi, en nihayet, yuvada hissedeceğimiz bir yeri özleriz. Bu yeri arar, arar, arar, en nihayet bir gün sırrın bizim içimizde olduğunu idrak ederiz. Bu yolculuk sırasında, yaşamak istediğimiz dünyaları seçebileceğimizi öğreniriz. Bu yolculuğu yaptığımızda, kim olduğumuzu, neye değer verdiğimizi ve kendimizi nasıl hissettiğimizi bilmeye başlarız. Sonra, gerçeğimizi dünyada ifade ettiğimizde, bize benzeyen, bizim gibi daha mutlu yaşamak isteyen insanları yanımıza çekeriz. Hep birlikte, yeni yaşam biçimlerini deneyen mini-krallıklar, aynı anlayıştaki insanların bir araya geldiği topluluklar oluştururuz. Bu süreç -kahramanın yolculuğunun sonunda dönüşüme uğrayan krallık gibi- mucizevi görünür.

…..yolculuğumuzun başlangıcında kendimizi yalnız hisseder, topluma uymak için “realite” olduğuna inandığımız şeye uygun davranmamız gerektiğini varsayarız. Ancak, biz değiştiğimizde, realite de değişir. Yolculuğu yapmanın ödülü, onlara katılabilmek için kendi parçalarımızı budamamızı talep etmeyen topluluklar bulmaktır.” 

Carol S. Pearson

İçimizdeki Kahraman, 1986